ekonomi - 4 - İşgücü, üniversite, YZ ve kriz ve işsizlik ilişkisi.

 Gary Becker şöyle bir soruya cevap arıyor: "tüm faktörleri ele alırsak okul + üniversiteye gitmek, bir insanın, insan sermayesi arasına girmesi için önemli mi? Zira sermaye birimi olarak insanın eğitimi alındığında, kiminin eğitimi çok iyi olacak, yani eğitim sermayesi iyi, kiminin de kötü olacak. O zaman eğitim sermayesi iyi olanlar, eğitim sermayesi kötü olanları bir tür köleleştirmiş olacak mı?"Bceker'ın XX yy için cevabı hayır idi. 1940 öncesi vahim durumu eliyoruz, ve herhangi bir ABC ülkesindeki sosyal durum ve diploma ile toplumdaki yeri, 2. dünya savaşı sonrası durum değişiyor, kadın erkek eşitsizliği ve diğer eşitsizlikler, işgücü ihtiyacı sebebiyle yokoluyordu. Bu sebeple, 1940'lar sonrasında, üniversite'nin iş hayatındaki başarıya katkısı görüldüğü için insanlar üniversitelere akın etmişler.


Bu bugün şu soruyu bize sorduracak: Ekonomik kriz her meslekteki diplomalı eğitimi geçersiz kılacağı için, insanlar daha az üniversiteye gidecekler mi? Becker'in yaşadığı dönemde ekonomik kriz yoktu, o dönemde işgücü ihtiyacı hep artıyordu. Kriz ortamlarına, onun mantığıyla bakarsak, cevap çok vahim şekilde "hayır gitmeyecekler" oluyor.

Yani, insanlar, ekonomik kriz ve YZ'nın iş dünyasındaki yaratacağı yıkım ile eğitimden uzaklaşacaklar diye sonuca vardırıyor. Bu durumda, gelişmiş ve gelişmemiş tüm ülkelerin sosyal ve siyasal halleri buna göre ne olur diye kara kara düşünceler sardı kafamı.

Bu anlattığım gelecek değil, şu anda TR'deki bazı devlet istatistikleri ile de uyuyor. Tabii bakmamış olsam da, batı veya doğu, başka ülkeler de dahi durum aynı.

Bunun diğer kısmı bence yapay zeka'nın yarattığı işgücündeki değişim (Becker bundan bahsetmiyor). 1960'lardan beri zaten robotik gelişmesi ve yazılım gelişmesi ile bu değişim gerçekleşiyordu: mavi yakalar teknik işsizliğe düşüyorlardı. Bugün XXI yy da dünyada, kalifiye beyaz yakalar da YZ'ya karşı, bir tanımsız işsizliğe düşüyorlar. Mavi yakalar için nasıl geri dönülmez değişim olduysa, YZ ile de aynı şey beyaz yakalar için oluyor gibime geliyor. Bu değişim biraz aşırı mı, yoksa avantajlı olur mu cevap veremiyorum (Becker zaten XX yy'a bakıyor sadece, onun da cevabı makalede yok)

Comments